30 Mart 2012 Cuma

OK GO!



OK Go- Skyscrapers

Chicago’lu OK Go, yıllardır müziğinden çok video'larıyla dikkat çekiyor ve her yeni video'su dijital teknolojiye getirdiği yenilik veya "Zihni Sinir" yaratıcılığıyla hayli kendinden söz ettiriyor. Bu özelliği, yaşadığımız bu fazlasıyla görsel çağda doğru bir tercih gibi dursa da müzikal açıdan bence grubun prestijini beklenenin aksine aşağılara çekiyor. Bu şaşırtıcı görsel malzemeler, dikkati fazla dağıtıyor ve grubun müziğinin tartışılmasını imkansız hale getiriyor. Ancak bugün gün yüzüne çıkan bu yepyeni video, bu kez doğru bir "ton" tutturmuşa benziyor. Hem görsel açıdan uyarıcı, hem de şarkıyı ezmeyecek kadar sakin ve kendinden emin... Kısaca, doğada ne kadar ton varsa o kadar ton! Baharın renklerinden kendinize bir "taç" yapmak isterseniz önden buyrun.

29 Mart 2012 Perşembe

Russian Blue!



Regina Spektor, yepyeni albümü "What We Saw From the Cheap Seats"in çıkmasına sayılı günler kala daha ilk dinleyişte çok etkilendiğim "All The Rowboats"'a ait bu video'yu gün ışığına çıkardı. Spektor, sıkıntıyla yaşadığımız şu zamanların en taze, en ilgiye değer "genç" kadın ozanlarından biri benim için. Tori Amos, Björk ya da PJ Harvey'den boşalmış bir taht varsa, o tahtın yeni ve gerçek sahibi!

Yahudi bir aileden gelen Spektor, doğmuş olduğu Rus topraklarından 9 yaşındayken 1989'da göçe izin verildiğinde ayrılabilmiş. Göç nedenleri yahudilerin Sovyetler'de gördüğü şiddetli etnik ve politik ayrımcılıkmış. Hayatın zalim yüzüne bir Rus kolejinde müzik profesörü olan annesi ve kemancı babası sayesinde tutunan Spektor, çok kültürlü bir yaşamın içinde nefes almış. Bugün onun müziğinde klasikten punk'a farklı türlerin, seslerin ve gölgelerin hayaleti dolaşıyorsa, bunun nedeni şüphesiz piyanosunun tuşlarında kendini ele veren o uzun göç yollarının anısıdır.

Ona kulak vermek eminim size de iyi gelecek.

21 Mart 2012 Çarşamba

Kanımız dona dona Madonna...



Madonna'nın narkotik çağrışımlı MDNA adlı yeni albümünden çıkacak meyvelerin ağızda çürük bir tat bırakacağı sanal alemlere düşen şarkı teaser'larından ve Super Bowl için fıştırtılan "Give Me All Your Luvin'" faciasından belliydi. Bütün bu "yaşlanmadım, dipçik gibi ayaktayım" numaralarını biz Ajda'dan biliyorduk ama bu kadarını Madonna'dan beklemiyorduk. Nasıl Ajda kendini Serdar Ortaç ve Sinan Akçıl'ın daha beş'şikten apaçi, sıradan ve çiğ müziğine teslim edip kendini rezil rüsva ettiyse Madonna da kendini apaçi diskosunun medar-ı iftiharı Benny Benassi'nin ve kendine bile faydası olmayan Martin Solveig'in kaba saba ellerine bırakıverdi işte. Sonuç tam anlamıyla ortada! 30 yıl boyunca Madonna'nın nefes kesen macerasına tanıklık etmiş ve MDNA'daki tüm şarkıları dinlemiş biri olarak bu kez onun "Hard Candy"den bile bayat bir adım atmış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kısaca yeni bir "Ray of Light" ya da "Confession on a Dance Floor" beklentileri suya düşmüş görünüyor. Ne yazik ki kimi parçalara el atmayı başarmış William Orbit bile MDNA'yı kötü kaderinden kurtaramamış. Albümün bir Orbit duruşu taşıdığını söylemek iyimserlik olur.

Ve işte yukarıda bugün görücüye çıkan "Girl Gone Wild" video'su duruyor. Evet Mert Alaş'ın Türk kontenjanından -taşkın bir milliyetçi halet-i ruhiye ile- Madonna'ya klip çekmesine sevinebiliriz, bu işin iyi yanı. Oysa daha gerçek olan diğer yanı ise ortadaki klip ne yazik ki 90'ların estetik ve cesaret anlayışını bile aşamıyor. Kötü bir tekrar olmaktan, bayat bir tat vermekten öte hiçbir şey ifade etmiyor. Herkese öncülük ederken herkesin taklidine dönüşmenin tragedyasına tanık oluyoruz yine. Lady Gaga denen grotesk acuzenin elinde whiskey kadehi, Madonna'yı ekrandan izleyip tiz kahkahalar attığını hayal edebiliriz. Cadılar bayramına hoş geldiniz!

16 Mart 2012 Cuma

İkinci hayat!



Orbital- New France (Feat. Zola Jesus)

2009'da 20 yıllık kariyerinin leziz bir özetini sunan "20" isimli double albümünü çıkardıktan sonra büyük bir sessizliğe gömülen Orbital, 2 Nisan'da yayınlanacak “Wonky” isimli yeni albümüyle bu sessizliği nefes kesici bir biçimde bozmaya hazırlanıyor. İkili "Straight Sun" videosunun ardından görücüye çıkardığı "New France"a ait bu yepyeni video ile ön hazırlıkları da bütünüyle tamamlamış görünüyor. Üstelik bu şarkıda Orbital'a son yılların en güçlü ve şahsına münhasır isimlerinden, yeni post- punk diva'sı Zola Jesus eşlik ediyor. "Where the Wild Things Are" ve "Toy Story" göndermeli bu yeni video, metaforlarının anlamından çok seyredeni şu hisse gark ediyor: Şarkı o kadar güzel ki bütün bu saçmalığa ne gerek var!

14 Mart 2012 Çarşamba

Gölgeler ve gölgesizler...



The Shoes- Time to Dance

Aman aman! İşte yılın belki de en şaşırtıcı video'larından biri karşımızda. Fransız elektronik müzik duo'su The Shoes, şaşırtıcı derecede iyi kotarılmış ve iyi oynanmış Daniel Wolfe imzalı videoları "Time to Dance"le dijital ortamlarda bir fırtına gibi esmeye başladı bile. Fransızların yeni Daft Punk'ı olma yolunda emin adımlarla ilerleyen The Shoes, Jake Gyllenhaal'ın gözü dönmüş bir seri katili canlandırdığı bu şiddet, dans ve uyuşturucu dolu video ile uzun süre kendinden söz ettireceğe benziyor.




Tindersticks- A Night So Still

Tindersticks'in bu yılın başında çıkardığı "The Something Rain" isimli yeni albüm, benim için yılın en büyük ve en etkileyici eserlerinden biri oldu. Eskimek yerine olgunlaşan, ustalık sergilemek yerine sadeleşen, varmak yerine arayışlarını sürdüren grup, bu albümle son 10 yılın en iyi Tindersticks eserlerinden birine imza attı. Ve şimdi albümün ikinci videosu "A Night So Still", "Medicine"ın ardından gölgelerin arasından sıyrıldı. Tindersticks'in karanlık, gölgeli ve esrik kayıt stüdyosunu resmeden bu video "Eğer şarkılar böyle bir atmosferde kaydediliyorsa bu karanlık ve melankoli kaçınılmaz" dedirtecek güçte açıklayıcı ve hayallerimizin karşılığı. Tadını çıkarınız.




Sharon Van Etten- Leonard

Brooklyn'li Sharon Van Etten, son albümü "Tramp"i The National, The Walkmen, Wye Oak ve Beirut üyeleriyle kaydetti ve yılın ilk çeyreğinin en güzel işlerinden birine imza atmış oldu. Bu albümden çıkan ikinci video "Leonard"ı dinlerken melankoli, romantizm ve yalnızlık kokan bu büyülü sesin tüm kıvrımlarına dalıp çıkabilir, iyi müziğin gerçekte ne olduğuna ilişkin yeni bir fikre daha kapılabilirsiniz.