“Barking”’ tek elden çıkma bir albüm değil, yapımında birçok önemli isim var. Deep Dish’in bir yarısı Dubfire, Alman trance maestro’su Paul Van Dyke, Mark Knight ve D. Ramirez zengin prodüktör listesinin bir bölümü. Albümün renkli, değişken yapısı da bu zenginliği yansıtıyor. Dubfire’lı muhteşem açılış şarkısı “Bird1”, nefis ritmi ve Karl Hyde’ın artık daha da hipnotik bir etki yaratan vokaliyle bizi eski Underworld günlerine geri götürüyor. Ardından gelen “Always Loved a Film”, trance ile flört eden derinliği ve ilginç aura'sıyla 2010 yılının daha steril, daha stilize Underworld’ünü sunuyor. Yine Dubfire yapımı olan ve bence albümün başyapıtı “Grace” ve ardından gelen “Between Stars”, 80’lerden 2000’lere, new-wave’den trance’e tüm bir elektro külliyatını cesurca harmanlıyor. Albüm çok başarılı bir synthy-pop şarkısı olan “Moon in Water” ve son derece minimalist “Louisiana” ile son bulurken, kulübün kapıları da büyük bir hüzünle kapanıyor.
Evet Underworld yine nefes kesici güzellikte ve yine yepyeni bir müzik yapıyor. Ayaklarımızı yerden kesmeden de uçabileceğimizi göstererek… Kulübün kapısı çoktan kapansa da içimizde bir yerde o ışıkların ve ritmin hala nabzımızı artırmaya devam ettiğini bilerek! Bu kez temiz, olgun ama hala enerjik karşımızda durarak! Oysa bilmedikleri bir şey var: Ne kadar tehlikeli ya da hırçın sularda olursa olsun; yeter ki istesinler, biz onlarla her yerde yüzeriz.
Underworld - always loved a film
Yükleyen pej16. -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder