Wild Beasts- Two Dancers/ Domino Records
Freddie Mercury, Prince ya da Brett Anderson gibi en tiz seslerden en kalın seslere ani çıkışlar yaparak “kastre” edilmiş bir tenor gibi falsettolar atan, dramatik etkili bir vokal... Vahşi, kırılgan, operatik, teatral! İngiltere’nin Kendal şehrinden çıkan Wild Beasts’in solisti Hayden Thorpe, kimi zaman gerçeküstü ve çok incinmiş bir kurt gibi uluyarak, kimi zamansa belirsiz bir cinsellikte haykırarak dinleyicisini tarifsiz bir biçimde sarsıyor. O’nu Thom Yorke ve Antony Hegarty gibi yaşayan en “avantgarde” vokallerle bu yüzden kıyaslıyorlar. Wild Beasts’in müziği sadece bu nedenle bile son 10 yılın en heyecan verici müzik olaylarından biri. 2009’un sonunda çıkan son yapıtları “Two Dancers”, yılın en iyi 10 albümünden biri seçildi ve şimdiden alternatif müzikte yeni bir milat kabul ediliyor. Kısaca Wild Beasts’in başarısı hiç tesadüf değil.
Wild Beasts’in müziğini böylesine başarılı, güzel ve çekici yapan şey elbette sadece Hayden Thorpe’un görkemli ve provokatif vokali değil.
Grubun basçısı Tom Fleming’in bariton sesi de ara ara Thorpe’un tenor vokaline eşlik ediyor ve ortaya çıkan “kontrast” tablo neredeyse baş döndürüyor. Grubun yenilikçi, hiptonik gitar tonları ve sıcak bongoları vokallerle birleştiğinde Wild Beasts, benzerlerinden hemen ayrışıyor.
Grubun 2008 tarihli, son derece neşeli ve varyetik albümü “Limbo, Bambo”dan sonra çıkan dramatik ve teatral “Two Dancers”, neredeyse tamamı İstanbul konserinde de çalınan, unutulmaz şarkılara ev sahipliği yapıyor. Albümün açılışındaki “The Fun Powder Plot”, tüm anlattıklarımı özetleyen bir başyapıt! Hemen ardından gelen albümün büyük hitleri “Hooting&Howling” ve Flemming’in vokaliyle “All the Kings Men”, iyi müziğin tüm elementlerini önümüze sürüyor: Coşku, öfke, hüzün veya neşe! Ama yine de hiçbir şarkı, Thorpe’un vahşi hayvanlara özgü kırılgan vokaliyle parlayan “We still got the taste...” ya da dramatik etkisi yüksek “Two Dancers” ve post-modern arya “Underbelly” gibi aklımızı başımızdan almıyor.
Wild Beasts bizi içimizdeki vahşi hayvanla, arsız çocukla, kadın ve erkekle, ölümlü ve komik yanlarımızla yüzleştiriyor. Ve son yılların en güzel şarkılarını bizimle paylaşıyor. Onların bu sıra dışı maceralarına siz de tanık olun!
Freddie Mercury, Prince ya da Brett Anderson gibi en tiz seslerden en kalın seslere ani çıkışlar yaparak “kastre” edilmiş bir tenor gibi falsettolar atan, dramatik etkili bir vokal... Vahşi, kırılgan, operatik, teatral! İngiltere’nin Kendal şehrinden çıkan Wild Beasts’in solisti Hayden Thorpe, kimi zaman gerçeküstü ve çok incinmiş bir kurt gibi uluyarak, kimi zamansa belirsiz bir cinsellikte haykırarak dinleyicisini tarifsiz bir biçimde sarsıyor. O’nu Thom Yorke ve Antony Hegarty gibi yaşayan en “avantgarde” vokallerle bu yüzden kıyaslıyorlar. Wild Beasts’in müziği sadece bu nedenle bile son 10 yılın en heyecan verici müzik olaylarından biri. 2009’un sonunda çıkan son yapıtları “Two Dancers”, yılın en iyi 10 albümünden biri seçildi ve şimdiden alternatif müzikte yeni bir milat kabul ediliyor. Kısaca Wild Beasts’in başarısı hiç tesadüf değil.
Wild Beasts’in müziğini böylesine başarılı, güzel ve çekici yapan şey elbette sadece Hayden Thorpe’un görkemli ve provokatif vokali değil.
Grubun basçısı Tom Fleming’in bariton sesi de ara ara Thorpe’un tenor vokaline eşlik ediyor ve ortaya çıkan “kontrast” tablo neredeyse baş döndürüyor. Grubun yenilikçi, hiptonik gitar tonları ve sıcak bongoları vokallerle birleştiğinde Wild Beasts, benzerlerinden hemen ayrışıyor.
Grubun 2008 tarihli, son derece neşeli ve varyetik albümü “Limbo, Bambo”dan sonra çıkan dramatik ve teatral “Two Dancers”, neredeyse tamamı İstanbul konserinde de çalınan, unutulmaz şarkılara ev sahipliği yapıyor. Albümün açılışındaki “The Fun Powder Plot”, tüm anlattıklarımı özetleyen bir başyapıt! Hemen ardından gelen albümün büyük hitleri “Hooting&Howling” ve Flemming’in vokaliyle “All the Kings Men”, iyi müziğin tüm elementlerini önümüze sürüyor: Coşku, öfke, hüzün veya neşe! Ama yine de hiçbir şarkı, Thorpe’un vahşi hayvanlara özgü kırılgan vokaliyle parlayan “We still got the taste...” ya da dramatik etkisi yüksek “Two Dancers” ve post-modern arya “Underbelly” gibi aklımızı başımızdan almıyor.
Wild Beasts bizi içimizdeki vahşi hayvanla, arsız çocukla, kadın ve erkekle, ölümlü ve komik yanlarımızla yüzleştiriyor. Ve son yılların en güzel şarkılarını bizimle paylaşıyor. Onların bu sıra dışı maceralarına siz de tanık olun!
Wild Beasts - We Still Got The Taste Dancin' On Our Tongues from Institute For Eyes on Vimeo.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder