12 Ekim 2010 Salı

Geçmiş kalbimde yara…















Arcade Fire’ın yeni albümü "The Suburbs", müzikal derinliği ve melankolisiyle çocukluğa ve ilk gençliğe adanmış, hüzün dolu bir başyapıt.

2005’te çıkan ilk albümleri “The Funeral” ile bizi ölümün tekinsiz karanlığında sıra dışı bir karnavalın ortasına bırakan Kanadalı Arcade Fire, 2007’de “Neon Bible”la yaşadığımız dünyanın en acımasız yanlarını en sert biçimde yüzümüze çarpmış ve bizi derinden sarsmayı becermişti. Şimdi ise “The Suburbs” ile bizi çocukluğumuzun soğuk gecelerine, eski dostların hayalet yüzlerine ve banliyölere sıkışıp kalmış “boşluk” hissiyle dolu hayatların içine çekiyor. Bir gün geri dönmek istediğimizde hep bizi beklediğini düşündüğümüz, oysa çoktan çekip gitmiş eski arkadaşlara, sokaklara ve evlere adanmış, hüzün dolu bir mektup gönderiyor.

“The Suburbs” ü değerli kılan şey sadece şarkıların taşıdığı şiirsellikten gelen derinlik değil… Albümde yer alan 16 şarkı, grubun müzikal anlamdaki tüm zenginliğini ve yoğunluğunu cömertçe önümüze seriyor. Açılışta yer alan sarsıcı güzellikteki “The Suburbs” ve “Ready to Start”, albüm boyunca grubun sakin sulardan hırçın dalgalara cesurca sıçrayışına ilişkin önemli ipuçları veriyor. “Rococo”nun zarif öfkesi, “Suburban War”ın kusursuz tadı, “Sprawl (Flatland)” in karanlık hüznü, “Sprawl II” ve “We Used to Wait”in Blondie’den Talking Heads’e uzanan yarı retro, yarı zamane güzellikleri başımızı döndürüyor. Solist Win Butler’in sesi her zamanki gibi bir ozan şairin derdini, tüm trajedisi ve güzelliğiyle içinde taşıyor.

Tüm dünyada daha çıktığı hafta 1numaraya yerleştiği halde her türlü ticari numaradan uzak duran, bu “hayati” ve samimi albüm, her yapıtında bir öncekini aşma becerisini ustalıkla gösteren Arcade Fire’ın bugüne dek ulaştığı en heyecan verici ruh hali… Çünkü hikâyenin varabileceği yerlere ilişkin şimdiden bizi darmadağın ediyor. Önlerinde saygıyla eğiliyoruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder